7 Şubat 2010 Pazar

Peki sizin neyiniz var?


Kaç Yaşındasınız?

Gerçekte kaç yaşındasınız?
Sokrates’i okuduysanız yaşınız 2500 olmalıdır.
Galile’yi biliyorsanız 800 yaşındasınız.
Beethoven’i seviyorsanız 240 yaşındasınız.
***
Gerçekte kaç yaşındasınız?
Nüfus kağıdınıza bakarsanız yanılırsınız, gerçekle ilgisi yoktur.
Gerçek, aklınızın yaşıdır.
Gerçek, bilincinizin yaşıdır.
Gerçek, yaşadıklarınızın yaşıdır.
Gerçek, anladıklarınızın yaşıdır.
Gerçek, yaptıklarınızın yaşıdır.
***
Gerçek yaşınızı merak ediyor musunuz?
Yaşadıklarınızdan ne anladığınızı sorun.
Yaşamınızı sorgulayın.
Sokrates’i yaşam rehberiniz yapın.
Gerçek yaşınızı mı soruyorsunuz?
Umutlarınıza bakın.
Kararlarınıza bakın.
Yaşam sevincinize bakın.
Yapmak istediklerinize bakın.
İradenize bakın.
Dünyaya bakın.
Dünyanın geleceğine bakın.
O geleceğe ne katabileceğinize bakın.
Gerçek yaşınızı göreceksiniz”.


Yukarıdaki yazı Cumhuriyet gazetesinin köşe yazarlarından Erdal Atabek’e ait. Ne tesadüf ki ben de şu sıralar biyolojik yaşım ile ruh yaşım arasında gidip gelirken “hangisi benim gerçek yaşım?” diye düşünmekteydim. Sayın Atabek’in belirttiği gibi benim de gerçek yaşım nüfus kağıdımda yazılanla örtüşmüyor. Bu yazıdan sonra fark ettim ki benim gerçek yaşımı belirleyen sevdiğim köşe yazarları var, edebiyatçılar var, okumaktan tad aldığım kitaplar var, izlemekten zevk aldığım filmler var, dinlemekten keyif aldığım müzikler var, takip ettiğim müzisyenler var, sanatçılar var, gezilesi görülesi kocaman bir dünya var, nefis yemekler var, o yemekler eşliğinde yapılan dost sohbetleri var. İyi ki hayatın güzellikleri, sürprizleri var. Kendimi her daim genç hissetmeme neden olan umutlarım var.


Hiç yorum yok: